
Ana konu insanlarla iletişim kurma olunca diğer mesleklerde oluğu gibi hekimler ve uzmanlar olarak sizlerin de çeşitli zorluklar yaşadığınızı biliyoruz. Mesleğinizin getirdiği diğer zorlukların yanında bir de hasta ve danışan ile yaşadığınız iletişim sorunları can sıkıcı olabilir. Biz de sizlerin hayatını kolaylaştırabilmek için bazı ipuçlarıyla hasta ve danışan iletişiminizi kolaylaştırmak istiyoruz. Hazırsanız giriş yapalım.
Çoğu zaman hastalar ve danışanlar olaylara, hastalıklara ve içerisinde bulundukları duruma sizlerin düşündüğünüz gibi düşünmez. Yani algılama şekliniz ve bakış açınız komple farklı olabilir. Bu durumda eğer hasta veya danışan normalin dışında tepkiler ve hareketlerde bulunmamasına rağmen hala anlaşamıyorsanız, bakış açınızı değiştirmenizde yarar vardır.
Sizin için bir meslek olan ve günlük rutininize dönüşen şeyler hastanın veya danışanın genellikle ilk kez karşılaştığı problemler olabilir. Dolayısıyla verdikleri tepkiler veya hissettikleri duygulan sizinkilerle aynı olmaz. Bu yüzden gelen olarak hasta ve danışanlarla iletişiminizde ilk dikkat edilmesi gereken minimum düzeyde empati kurmaya çalışarak onlarla aynı perspektiften bakmak olursa bir bağ kurmanız ve doğru şekilde ve sağlıklı iletişim kurmanız daha çok kolay olacaktır.
Hastaların/Danışanların öfkesi muhtemelen ziyaret sırasında değil, hayatlarında devam eden başka etkenlerden dolayı tetiklenmiştir. Yani konuya kişisel yaklaşmayın. Bakış açınızı düz tuttuğunuzdan ve zihninizin karşılaştıkları soruna uygun bir çözüm yöntemi üzerinde tuttuğunuzdan emin olun. Yanlış bir şey yapmadığınızı bilseniz bile, özen ve anlayışla yanıt vermek her zaman en güvenilirdir.
Hastaların/Danışanların hiç hoşlanmadığı olaylardan biriside çok fazla tıbbi terim kullanılmasıdır. Sizin için günlük hayatın bir parçası olan sıradan kelimeler pek çok kişinin ne anlama geldiğini bilmeyen terimlerdir. Dolayısıyla hastanıza veya danışanınıza durumu en kolay ve hızlı anlatacak kelimeler seçmeye özen gösterin. Veya kullandığınız terimleri açıklayarak onlara zaman harcayın. Anlaşıldığınızdan kesinlikle emin olmaya çalışın.
Çok fazla hastanız/danışanınız olduğunu ve her birinin farklı, başka hikayesi, kaygısı ve daha pek çok farklı değişkeni olduğunu biliyoruz. Her birini dinlemek ve bazılarının konuyu çok uzatmalarına müdahale etmek zorunda kalmak elbette sizin için zorlu bir süreç. Ancak aynı zamanda her birisinin başka bir kişi olduğunu unutmadan hikayelerini anlatmalarına izin verin. Bir hasta veya danışan sizin onu dinlemediğinizi veya umursamadığınızı düşünmeye başladığında öfkelenmeye ve saldırmaya açık bir hale gelir. Bunu önlemek için tek yapmanız gereken ona saygı duyduğunuzu ve onun anlatacaklarını dinlemeye açık olduğunuzu göstermek. Ona yardım etmeye hazır ve açık olduğunuzu hisseden kişi de iletişime ve paylaşacakları hakkında daha açık ve sakin olacaktır.
Hastalarla/Danışanlarla göz teması halinde olmak ve hastanın/danışanın adını kullanarak konuşmak önemlidir. Bu açıklığı ve dürüstlüğü temsil eder. Mümkünse oturun. Bu, karşınızdakinin sorununu çözmek için zamanınız olduğunu gösterir. Vücudunuz duygularınızın hikayesini kelimelerinizden daha iyi anlatacaktır. Hastalar veya danışanlar kızgın oldukları zaman, muhtemelen sizin düğmenize de basarlar ve sizi de sinirlendirebilirler. İstediğiniz sonucu elde etmek için sözlerinizi, ses tonunuzu, beden dilinizi ve tepkilerinizi kontrol edebilmeniz için bu şekilde yanıtlar vermeyi fark edin.
Durumu etkisiz hale getirirken kontrolü elinizde tutarak kendinizi, hastalarınızı/danışanlarınızı ve meslektaşlarınızı güvende tutun. Bir hasta/danışan giderek sinirleniyorsa ve durumun iyi yöne gitmeyeceğini düşünüyorsanız, özellikle yakın bir fiziksel saldırganlık riski olduğunu düşünüyorsanız, konsültasyonu sonlandırabilirsiniz.